Bizimle çalışmaktan mutlu olan bir çok marka ile uzun yıllar çalışıyor olmanın gururunu taşırken,
çözüm ortağınız olmayı seviyoruz.
Aleni Reklama Hoş geldiniz
Milton Berle
Peki YA Biz Kimiz ?
Yakınız biz. Belki bazen eşinizden, sevgilinizden, çocuklarınızdan, dostlarınızdan komsularınızdan, daha çok bizimle konuşuyor, onlardan daha çok bizi görüyorsunuz. O yüzden bu ajansın kalbinde öncelikle ‘’yaratıcı’’ sevgimiz var.
Çok yönlü bir ajans
Grafik tasarım vaaarr
Web sitesi tasarım ve yazılımı vaaarrr
Fotograf çekimi vaaaarrr
Ürün tanıtım ve reklam filmleri vaaaarrr
Sosyal medya takibi vaaaar
Fuar stant tasarım ve uygulama vaarrr
ve bir çok şey daha....
Yani kısacası; Aleni reklam, çok yönlü bir ajans....
Bi markanın başarısı algılandığı yol üzerine kuruludur. Bu algı iletişime dayanır.
Doğru iletişim kurmak demek, doğru iletişim araçlarını kullanabilmektir.
Bu yolda, size sağlam köprüler olmayı diliyoruz.
Sevgilerimizle
Ekiple Tanışın
Huşur: Yeni evlendi. Düğün günü ülke dışında olduğu için whatsApp üzerinden yaptığı konuşmanın kısa bir özeti: (saat 23:30 civarı olsa gerek) Yaaa bugün düğünüm vardı, başım kalabalıktı ama şimdi oturdum bilgisayarın başına; hemen halleder gönderirim. :)))
Yani çalışkanlığının sınırlarını çizebilmeniz mümkün değil… Rahat rahat çalışmak mı? İşte o huşur… onunla çalışmak kızgın kumlardan atlamak gibi bir his uyandırır; çünkü hoşgörüsü mütevaziliği, çözümcü kişiliği, ferahlatır insanı. Huşur’un samimiyetine yaslanın ve keyfinize bakın! Haa bi de sen hiç merak etme cümlesi ile biten telefon konuşmaları, anksiyeteniz için tatlı bir doz gibidir.
Serhan: Hüzünlü, romantik, şapşal... Bildiniz mi kim ? Buz devri karakteri Sid... heh işte o Serhan... Neyi neden savunduğunu yada neye karşı çıktığını anlayamayabilirsiniz. Haklılığını ifade etme şekli: '' Hanımmm hanımmm bunlar benim yavrularım ''Nasıl Sezen'in herkese yetecek kadar şarkısı varsa onun da herkese yetecek kadar türlü türlü sevme biçimleri vardır.
Sevme işinin yanı sıra, fuar stantları tasarlar....
Fatih: Olurda sabah uyanacak olursa, en tatlı sabahlar fatihle başlar. O sabah şarkılarını mırıldanırken, siz günün telaşına çoktan kapılmışsınızdır. Bi taraftan şarkısını söylerken, bi taraftan kızarmış ekmeğinin yeterince yanmış olduğundan emin olmak ister; ama en çok istediği Dünya Barışıdır... Öyle parada pulda, malda mülkde gözü yoktur. ''Hür olsak der. Eşit olsak der.'' Onun için sadece '' basit bir iş '' yoktur. '' mükemmel basit bir iş '' tir o..
Samet & Hasan: Evet evet en tatlı eküri’ dir kendileri. Çok çetin şartlarda çalışırlar; çünkü Yurtdışında yaptığımız stantların kahramanlarıdır onlar. Bazen evlerinden günlerce uzak kalarak, zeytinyağlı sarmaya kavuşacakları anın heyecanı içlerinde, işlerini kusursuz yapmak için durmadan çalışırlar. İkisinin de gülümsemesinde tatlı bi huzur vardır. Marangoz tozu yutmuş adamlar bunlar, acaba ondan mıdır bu sakin selim tavırlar? İşin başında olmalı mıyım diye bir tereddütünüz olmaz; çünkü onlar hep işin başındadır. ‘’ Ellerinize sağlık ‘’ en çok bu adamlara göre ...
Ahmet: İyi aile çocuğu Ahmet, biraz değişiktir. Alışmanız için zaman gerekir. Anlam veremediğiniz davranışlarına karşı, sizi korur bu zaman. Bi zaman sonra Ahmet işteeee deyip, hiç üzerinde durmazsınız konunun ki Ahmet zaten hiç orda değildir; çünkü yetişecek işler vardır hep. İşte tam burada onu tanıyor olmanızın, sakinleştirici etkisi girer devreye. Bu işler yetişmez diye paniklemeye başladığınız an, sakin kalmanızı sağlayan şey budur; çünkü bilirsiniz ki, Ahmet işleri her zaman bi şekilde yetiştirir. Yani önce bi tekme atmak sonra sarılmak istersiniz...
Teoman: Ekibin en iyi kalplisi. Kediler olmazsa mahvolur mesela. Şüpheli davrandığını düşünüyorsanız, kötü bi günündedir ve ağlamamak için başka biriymiş gibi davranır. Nemrut, sevimsiz, gıcık bişey olur. Bunların Teoman’la hiç bir ilgisi yoktur; çünkü 3 aylıkken ne kadar tatlıysa 36 yaşında da bi o kadar tatlı bi çocuktur. Bazı sabahlar günaydın demek yerine, agu bugu deyip, yanağından bi makas almak isteyebilirsiniz.. Biri size bu çocuğu çok sevdim derse, ona gözlerinizi dikerek, çenenizi hafifçe yukarıya çekip, kafanızı minik minik sallayarak; bir film repliği tadında - ‘’ Teo’yu herkes sever’’ diyebilirsiniz...